. Gönlümde bir karasevda Ömrümde bu ilk defa sonuncu değil Ben seni öyle sevip ararken Ömrümden ömrüne bir sitem mi var Yoksa bilmediğim başka birşey mi var Ben sana aşık oldum birtanem Ben seni öyle sevdim gültanem Hadi dön tut ellerimi Bırakma beni böyle bir ömür boyunca Okyanusları akvaryuma sığdırdım Kuzey rüzgarlarını gönlüme Sen beni böyle bırakıp gitsen bile nafile Bir gün sende döneceksin bak Bir gün sende seveceksin Akşamların diasını, Yediğim ekmeği İçtiğim sigarayı, Bir yudum şarabı anarken Sein hayasız diyarlarda öyle beklerken Boşa geçip giden günlerin Akşamların kavgasında araken Umudumda umutsuzluğumda Boş diyarlarda beklerken Senş hayasız akşamlarda ararken Ve... Ben sana diyorum ki, Ben Sana aşık oldum birtanem Ben seni öyle sevdim gültanem Hadi dön tut ellerimi Bırakma beni böyle Bir ömür boyunca © 2003-2022 Her Hakkı Saklıdır. Daphne Wilder, dediğim dedik, inatçı ve her işe burnunu sokan bir annedir. Üç kızınla da gurur duymaktadır... Daphne Wilder, dediğim dedik, inatçı ve her işe burnunu sokan bir annedir. Üç kızınla da gurur duymaktadır İstikrarlı psikolog Maggie, seksi ve sorumsuz Mae ile güvensiz ve sevimli, özellikle de erkekler konusunda kararsız Milly... Milly’nin önceden yaptığı hataları tekrarlamaması için Daphne, Milly’ye mükemmel bir erkek arkadaş ayarlamaya karar verir. Milly’den habersiz "arkadaş arama" sitelerine ilan verir. Kızının beyaz atlı prensini bulmak için girdiği bu çaba, aslında geçmişte yapılan hataların tekrarlanmasından başka bir şey değildir. Daphne’nin bu sorumsuz davranışlarının neden olduğu anne-kız çekişmesi, tatlı bir kavgaya dönüşür. Kızlar, anne sevgisinin aşırılığının ve annelerinin her işe karışmasının, bazen ters sonuçlara neden olabileceği konusunda annelerine ders vermeye kararlıdır. El “Bir kez önüm sıra beliriverince ışıltılı gözlerin, Etrafa anlam dolu hayatlar bahşeden ruhundan bir esinti düşünce nadan ellerimin üzerine, Senden gelen selam bir cennet muştusu, Şerha şerha yarılmış yüreğe sağaltıcı bir ecza, acıya müsekkin, yaraya merhem...” Kör Said “Bizlere sunulan muazzam imkanlara karşın herbirimizin kurabildiği yaşamı bir gözden geçirelim yeniden, merhum Kör Said’in mübarek ruhunu şad eylemek için her gün küçük muhasebeler yapalım, sözümüzün, tavsiyemizin ve varlığımızın etrafımızda yarattığı etkileri sık sık gözden geçirelim, varlığın içinden öylesine geçiveren etkisiz birer esintimiyiz, yaprak kımıldatmayan bir küçük yel mi, kimsenin teninde ürperti yaratmayan, olmasa da olan...” İsa’nın uzun ve kesik kolu üzerine “Bir şafak geliyor buraya doğru, hızla ve önlenemez bir şekilde, bir şafak geliyor ve zamana aldırmadan, mekanlara aldırmadan, sınırlara aldırmadan, isimlere aldırmadan her bir parçayı bir bütüne bağlayıp hepimizi tamlayacak, her eksiğimizi giderip İsa’nın kesik kolunu taşıyacak bir omuz getiren bir şafak. Şimdiiçinde senin de olduğun türküler söylüyoruz sık sık, sen diyoruz ey sevgili, ey bizden parça parça alıp götüren, merhamet nedir bilmeyen sevgili, ey güzeller güzeli, toprak rengine bürünüp bir vatan olan, dağ/bayır/ova olan, sulak arazi ve amansız çöl olan sevgili...” Mustafa Ekici’den her biri birbirinden sarsıcı denemeler... 4 Kasım 2012 Pazar Ben kimim!Beni söylediklerimde arama...!Ben söylemediklerimde gizliyim...!O görmediğin koskoca derya sahil ise vuran dalgalarıma şaşma..! Onlar aşk'tan gel-git' Mecnundan Leyla’dan sorma...!Ben yalnız Mevladan bir izim...!!~Şems-i Tebrizi~ Gönderen sabayca mum ışığı zaman 0453 Hiç yorum yok Yorum Gönder Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa Kaydol Kayıt Yorumları Atom

sana benzemek beni söylediklerimde arama